2012 – Ütopya Müzik Yapım
Işığın Yansıması
Söz: Afşar Timuçin
Müzik: Murat Özyüksel
Bilyalardan atlılar gibi geçen
Uzun kar ışıkları denizlere koşarken
Çocuklara görünürsünüz birden
Belki bir de ateşböceklerine
Aklı olsa ya alev alev yanar
Ya da büyümez insan
Sen ki karlar gibisin
Uzak göklerden gelen ışıklar gibisin
Bir zamanlar gönlün geçti sokaklardan
Bir gün
Gün deyip geçemediğin bir gün
Yağmur tanelerinden kar tanelerinden
Birine bilet alıp geleceksin
Kar yağarken
Uzakları düşüncenle bir tutan yüreğine
Yakınlar çok söylenmiş birer yalan geliyor
Işıklar geçiyor hızla
Beyazlık sonsuz mu ki
Kar yağdıkça eksiliyor geceden
Aklı olsa ya alev alev yanar
Ya da büyümez insan
Gerçek Adalet
Söz: Paul Eluard
Müzik: Murat Özyüksel
İnsanlarda tek sıcak kanun
Üzümden şarap yapmaları
Kömürden ateş yapmaları
Öpücüklerden insan yapmalarıdır
İnsanlarda tek zorlu kanun
Savaşlara, yoksulluğa karşı
Kendilerini ayakta tutmaları
Ölüme karşı yaşamı savunmalarıdır
İnsanlarda tek güzel kanun
Suyu ışık yapmaları
Düşü gerçek yapmaları
Düşmanı kardeş yapmalarıdır
Hep var olan kanunlardır bunlar
Bir çocukcağızın yüreğinde başlar
Uzayıp, genişler, yayılır gider
Ta akıla akıla kadar
Japon Balıkçısı
Söz: Nazım Hikmet
Müzik: Murat Özyüksel
“Denizde bir bulutun öldürdüğü
Japon balıkçısı genç bir adamdı.
Dostlarımdan dinledim bu türküyü
Pasifikte sapsarı bir akşamdı.”
Balık tuttuk yiyen ölür
Elimize değen ölür
Bu gemi bir kara tabut
Lumbarından giren ölür
Etleri çürür dağılır
Balık tuttuk yiyen ölür
Elimize değen ölür
Tuzla güneşle yıkanan
Bu vefalı, bu çalışkan
Elimize değen ölür
Badem gözlüm, beni unut
Bu gemi bir kara tabut
Lombarından giren ölür
Üstümüzden geçti bulut
Badem gözlüm beni unut
Boynuma sarılma, gülüm
Benden sana geçer ölüm
Badem gözlüm beni unut
Bu gemi bir kara tabut
Badem gözlüm beni unut
Çürük yumurtadan çürük
Benden yapacağın çocuk
Bu gemi bir kara tabut
Bu deniz bir ölü deniz
İnsanlar ey,
Nerdesiniz?
Hrant
Söz: Özcan Yurdalan
Müzik: Murat Özyüksel
Hayat tek bir andır sensiz yollarda
Bu yıl erguvanlar sessiz düşecek suya
Al iki gözüm al iki ayna
Şehrin sokakları kaldı şimdi karanlıkta
Sahipsiz telefonlar çalıyor
Gün henüz açılmadı mevsim tenha
Bana haber verin hangi suya düşer
Kaç kurşun yarasına dökülür çiçekler
En çok erguvanlar bu şehre yakışır
Sen hem erguvanlar hem bu şehirsin Hrant
Al iki gözüm al iki ayna
Boğaz’da tüm çiçekler bembeyaz düştü suya
Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım
Söz: Mevlana
Müzik: Murat Özyüksel
Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan donmadan akmak
Ne hoş ne güzel
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Gökdeyiş
Söz: Afşar Timuçin
Müzik: Murat Özyüksel
Biz
Gece gibi ağaç gibi gündüz gibiyiz
Biz buyuz
Gökler gibi bir uçtan bir uca
Biz denizler gibi su
Çöl gibi susuz
Biz umut biz kavga
Biz böyle gökler gibiyiz
Bugün dalda yarın rüzgarda
Biz sonsuzluk gibiyiz böylece yaşamakta
Biz
Işıkların ışıklara karışması gibiyiz
Savaşçının Tanımı
Söz: Afşar Timuçin
Müzik: Murat Özyüksel
Dalga gibi vurup kıyılarıma
Bana sorarsın kimsin diye
Yüzyıllar kadar eskimiş biriyim
Yenilenirim
Dönemem geriye
Yaşatırım sende kendimi
Yaşamak diye umut diye
Ne olursa olsun dönemem geriye
Ben kavgaları yaşatmış biriyim
Denizler deniz olsun diye
Yarınlar yarın olsun diye
Kimsesizliğe inanmadım
Yapayalnız kalmadım sonunda
Yüreğimi açmışım sizlere
Takılmamışım bitmez gecelere
Gündüzü beklemekle geçer günüm
Gündüzü beklemekle
Korku gibi vurup akşamlarıma
Bana sorarsın kimsin diye
Bütün savaşlarda vuruşmuş biriyim
Ben umutları yaşatmış biriyim
Denizler Deniz olsun diye
Yarınlar yarın olsun diye
Pırpırlı Şarkı
Söz: Orhan Veli Kanık
Müzik: Murat Özyüksel
Uyandım baktım bir sabah
Güneş vurmuş içime
Kuşlara yapraklara dönmüşüm
Pırpır eder durur bahar rüzgarında
Kuşlara yapraklara dönmüşüm
Kuşlara yapraklara dönmüşüm
Nefes
Söz: Özcan Yurdalan
Müzik: Murat Özyüksel
Sen kendine bir gül ver
Ben kırılmış dal olayım
Söyle açılmasın pencereler
Bu şehirde yalnız kalayım
Ben kendimi bir egzozun
Dumanında savrulurken buldum
Hanelerin göçmüş hayallerim
Yıkılmışken gördüm
Çaresizliğin kapısı nerede nasıl
Çıkılır o kapıdan
Değişen bu şehir mi
Yoksa ben mi tükenmekteyim
Meydanlar çok kalabalık
Gökteki yıldızlar gibi
Sokakta yalnız çocukların
Tiner kokar nefesi
Memede Mektup
Söz: Nazım Hikmet
Müzik: Murat Özyüksel
Tohuma, toprağa, denize inan
İnsana hepsinden önce
Bulutu, kitabı, makinayı sev
İnsanı hepsinden önce
Kuruyan dalın
Sönen yıldızın
Sakat hayvanın
Duy kederini
Sevindirsin seni cümlesi nimetlerin
Sevindirsin seni karanlık ve aydınlık
Sevindirsin seni dört mevsim
Ama hepsinden önce
İnsan sevindirsin seni