1968 İstanbul doğumluyum. Galatasaray Lisesinin ortaokul yıllarında, okul orkestrasıyla başlayan keyifli uğraşılar, 17 yaşından itibaren, gece çalışmalarıyla birlikte, yavaş yavaş profesyonelliğe doğru kaydı.
Değerli arkadaşlarımla beraber olmanın mutluluğunda, çeşitli guruplarda, solistlik yaptım, yarışmalara katıldım, dereceler aldım.
Güzel bir düş gibi geçen lise yıllarının ardından, müziği bir yaşam biçimi olarak seçmenin, zor ve dehşetli güzel yollarında buldum kendimi.
89 yılında, Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, şan bölümüne girdim. Şarkı söylemek konusunda ne kadar az şey bildiğimi ve doğru yolu gösteren değerli hocalarıma, kucak dolusu teşekkür.
90 yılında kurduğum “Fat Boys” gurubuyla, üniversite boyunca, kışın Ankara gecelerinde, yazın İstanbul’ da izleyicilerle buluştuk, farklı ortamlarda buluşmaya devam ediyoruz.
Beste ve söz çalışmaları beni kişisel bir albüm oluşturup, sesimi daha fazla insana duyurmaya ve prodüksüyon şirketlerine sürükledi. Bir türlü birbirimizi sevemedik. Ne ben onların istediği gibi olabildim, ne de onlar benim kadar müziğe değer verdi.
97 yılında sevgili Cem Karaca sayesinde, dostum Murat Özyüksel’ le tanışma fırsatı buldum. “Bir Çiçek Yılı” albümünün sıcaklığında başalayan ilişkiler, beni, üç pırılpırıl, doğru insanın yanına daha götürdü. Ayhan, Barlas, Ertuğrul ve tabiiki Murat, beni karşılıksız arkadaşlıklarıyla kucakladılar. Beraber yaptığımız kayıt ve konser çalışmalarında, lise yıllarından sonra içimde uyumaya başlayan “rock solistliği”, silkindi, serpildi.
Her şeyin büyük bir hızla kirlendiği ve yozlaştığı yaşamda, Işığın Yansıması’nı bir keyif, bir pırıltı, bir nefes olarak görüyorum.