Barlas Çevikus, Işığın Yansıması’nın bas gitar elemanı olmasının haricinde, toplumun gelişmesi ve müreffeh bir düzeye ulaşması için de çeşitli çalışmalar yapmıştır, yapmaktadır ve yapacaktır. Işığın Yansıması’na katılmadan önce birkaç yüz grupla çalmış, “King White” adlı rock grubuyla birlikte Türkiye’nin ilk rock albümlerinden biri olan “Bad Badder Baddest”ı yayınlamıştır. 80′li, 90′lı ve 2000′li yıllarda uzunca bir süre profesyonel olarak müzik yapmıştır.
Kent FM (İstanbul), Radyoaktif (Bursa) ve Olay FM (Bursa) gibi frekans modülasyonu iletişim araçlarında gürültülü ve gürültüsüz müzik çalıp ona buna laf atmıştır, hatta sıklıkla ağır konuştuğu olmuştur. Bi ara Flash TV’de bile bişeyler yapmıştır. Oldukça uzun bi süre Retail News, İnsan, CEO’s gibi dergilerin Yazı İşleri Müdürlüğü ve Medea İletişim’in Genel Yayın Yönetmenliği’ni yürütmüştür. Görevlerini üstün başarıyla sürdürmüş ama bu kadar olağanüstüötesi iş yapmasına karşın herhangi bir ödüle layık görülmemiştir. Şimdi de Contactplus İletişim Hizmetleri’nde halkla ilişkiler ile iştigal etmektedir.
Barlas Çevikus ayrıca, İngilizce’den Türkçe’ye çeviri yaparak memleketin muassır medeniyetler seviyesine ulaşmasına katkıda bulunmaktadır. Yayınlanmış çevirileri arasında Mezbaha No 5 – Slaughterhouse Five, Kurt Vonnegut (Dost Kitabevi Yayınları) / Omon Ra – Omon Ra, Viktor Pelevin (Dost Kitabevi Yayınları) / Kutsal Fahişeler – Heaven’s Harlots, Miriam Williams (Varlık Yayınları) / Define Adası – Treasure Island, R. L. Stevenson (Remzi Kitabevi) / Arzın Merkezine Seyahat – Journey to the Center of the Earth, Jules Verne (Remzi Kitabevi) / Gurur ve Önyargı – Pride and Prejudice, Jane Austen (Remzi Kitabevi) ve bitakım gezi kitapları sayılabilir. Dost Kitabevi Yayınları adına editörlük çalışmaları da yürütmüştür. Bu alanda da ödüle layık görülmemiştir.
• Son derece Fenerbahçeli’dir. Ama buna karşın Fenerbahçe’den herhangi bir ödül almamıştır.
• Canlı performansta ve stüdyo kaydında Fender Jazz Bass (1968 model) kullanır. Biraz eski kafalı bir düşünce olduğunu kabul etse de, bildik ayak pedallarından kopamamaktadır. Sahnede Boss Compressor (CS-3) ve bazen de Boss Equalizer ile Boss Super Chorus pedallarını kullanır. Tercih ettiği sahne anfisi Trace Elliot’dır. Bi gün olup da ne Fender ne Boss gel sana ödül verdik dememiştir; Trace Elliot’tan zaten böyle bir şey hiçbir zaman beklememiştir.
• Ağırlıklı olarak hard-rock ve heavy-metal dinler. Sevip saydığı topluluklar arasında Q-5, Iron Maiden, Rush, Live, Metal Church, Blind Guardian, Deep Purple, Uriah Heep ve memleketten de Malt ile Mor ve Ötesi sayılabilse de, en sevdiği müzik adamı Billy Joel, en beğendiği müzik olayı da Jesus Christ Superstar rock operasıdır. Billy Joel, Tom Jones, Ted Neeley, Ronnie James Dio ve Meat Loaf’un dünyanın en iyi solistleri olduğuna inanır (bu konuda sabit fikirlidir ve kendisiyle kesinlikle tartışılamaz).
• “En beğendiği müzisyenler” şeklinde bir yaklaşıma sıcak bakmaz. Birden fazla kişinin yaptığı müziğin toplu olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünür ve müzisyenlerin, yapılan müziğin genel sound’una katkıda bulunmaları gerektiğine inanır. Bu durumda da, üretilen müziği değerlendirdiği için bireylerin gereğinden fazlasını yaparak müzisyenlik gösterisi uğruna olması gerekinin dışına çıkmalarını anlamlı bulmaz. Eğer bir değerlendirme yapması gerekirse, müzisyenlerin çıkan sound’a olan katkıları yönünden ele alınması gerektiğine inanır (bu konuda da sabit fikirlidir ve kendisiyle tartışmak güçtür, karşı tarafı dinlemez). Ama bu düşüncesiyle de ödül falan kazanamamıştır.
• Zaman içinde ruh hali uygun olursa, bu sayfaya yeni ilaveler yapmaya söz vermiştir… Ayrıca bi ara kendisi için bi web sitesi hazırlayacaktır ve bu siteyi 2024 yılının 11 Mayıs’ında (doğum günü, tabii ki Boğa) açmayı planlamaktadır, ancak bikaç gün gecikebilir. Bu siteyle kesinlikle ödül kazanmayı hedeflemektedir.
• Evlidir, babadır, kedisi vardır ama “en iyi koca” ya da “en iyi baba” ve hatta “en iyi kedisever” ödüllerinden hiçbiri kendisine henüz verilmemiştir. Bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir.